Eylül Pusulası - Fikirleo

Eylül Pusulası

Merhaba değerli okurlarımız,

Bu haftanın yazısına başlamadan önce bloğumuzda uygulamaya çalışacağımız keşif formatından bahsetmek istiyoruz.


Her ay yazacağımız keşif yazımızda sizlere 1 film, 1 dizi, 1 de albüm önerisinde bulunacağız. Bu yazılarda hem yeni çıkmış projelerden hem de bizim sevdiğimiz fakat hak ettiği değeri görmediğini düşündüğümüz işlerden bahsedeceğiz.

O halde elimize pusulamızı alıp keşfetmeye başlayalım.


1 FİLM:



La Casa de Papel’in profesörü Alvaro Morte ve Adriana Ugarte’nin başrolde olduğu Durante La Tormenta (Fırtına Anı) 2018 yapımı bir İspanyol filmi. 
Senaristliğini ve yönetmenliğini Oriol Paulo’nun yaptığı bu film, ilginç ve karmaşık kurgusuyla Netflix’teki beyin yakan filmler arasında yerini aldı.
Görünmez Misafir, Bataklık, Julieta gibi yapımların yönetmenliğini yaparak İspanyol sinemasında ün ve başarı kazanan Oriol Paulo, bu filmi de ustalıkla yönetmiş ve izleyiciyi ekrana kilitlemiştir.
Filmin 2000 yapımı Frekans ve 2017 yapımı Contratiempro (Görünmeyen Misafir) ile benzerlik gösterdiğini de söyleyelim.
Bunun yanında; Netflix yapımı Alman dizisi Dark kadar düşündüren ve ele aldığı konu itibariyle  Back To The Future’ı da anımsatan bir yapımdır.
Kısaca filmin konusundan bahsedelim; Vera, eşi David ve kızıyla birlikte yeni bir eve taşınır. Fırtınalı bir gecede televizyon üzerinden 25 yıl önce o evde yaşayan Nico ile iletişime geçer ve onun hayatını değiştirir. Ne var ki, Vera sadece Nico’nun hayatını değiştirmekle kalmaz, geçmişe müdahele ettiği için kendi hayatını da değiştirmiş olur.
Zaman yolculuğu ve paralel evrenler üzerinden ilerleyen bu film, 2 saati aşkın bir süre izleyicinin merakını diri tutmayı başarıyor.
Siz de karmaşık kurgulu filmleri çözümlemeyi seviyorsanız, bu filmi listenize eklemelisiniz.


1 DİZİ:



Alman yapımı Dark dizisinin başarısından sonra gözler yeni bir Alman yapımına çevrildi. 20 Ağustos 2020 tarihinde Netflix’te yayımlanan Biohackers adlı dizinin konusunu Netflix şu şekilde anlatıyor:
‘’ Bir tıp öğrencisi, Almanya'nın en iyi üniversitelerinden birine girer. Ama asıl amacı, bir aile trajedisi ile bir profesörü birbirine bağlayan komployu açığa çıkarmaktır. ‘’
Dizinin yaratıcısı 2017 tarihli bir diğer Netflix dizisi olan Girlboss’un da yaratıcısı olan Christian Ditterdır, aynı zamanda Biohackers Ditter’ın ilk bilimkurgu eseri olmuştur.
Christian Ditter dizi yayımlanmadan önce şunları söylemiştir:
‘’ Sıradan insanların olağanüstü durumlarla baş başa kaldığı hikâyeler her zaman ilgimi çekmiştir. Netflix’le birlikte çalışmak bize izleyeni esir eden bir hikâyeyi derinlikli ve inanılır karakterlerle anlatma imkanı tanıdı. ”
Kısaca diziden bahsetmek gerekirse, Almanya’nın iyi üniversitelerinden birinde tıp okumaya başlayan Mia Akerlund, ailesinin ölümünün tıp fakültesindeki profesör Tanja Lorenz ile bağlantılı olduğunu düşünüyor ve sırrı ortaya çıkarmak için profesörün güvenini kazanmaya çalışıyor.
Dizinin Mia karakterini Luna Wedler, profesör Tanja Lorenz karakterini ise Jessica Schwarz canlandırıyor.
Gerek kurgusu gerek oyunculuklarıyla bu 6 bölümlük bilim kurgu dizisini biz çok beğendik. 
Netflix’in Biohackers’a 2.sezon onayı verdiğini de söylemeden geçmeyelim.
Keyifli vakit geçirmek isterseniz bir bakın deriz.

FRAGMANI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN


1 ALBÜM:



On dört yaşından beri müzik endüstrisinde yer alan Swift’in hit şarkılarından herhangi birini duymamış olma ihtimaliniz yok kanımızca ama eminiz ki onun sesinden daha önce böylesini duymadınız. 
Country pop ve electro pop tarzında şarkılarıyla tanınan Taylor Swift, 24 Temmuz 2020’de yayımladığı sekizinci stüdyo albümü olan folklore ile karantina zamanını verimli geçirdiğini tüm dünyaya kanıtladı. 
Forbes’un 25 Temmuz’da yaptığı habere göre folklore’ün parçaları Spotify’ın ‘ABD’de en çok dinlenen şarkılar listesinde’ ilk 16 sırayı ve yine Spotify’ın ‘küresel en çok dinlenen 10 parça’ grafiğinden 8’ini kaptı.  
Albümün Swift için büyük bir başarı olduğu su götürmez bir gerçek, sanatçının Spotify sayfasındaki en popüler 10 şarkısı folklore’ün parçaları ve ilk sırayı 90 milyon dinlenme ile cardigan alıyor.
Taylor’ın şarkı yazarlığı ile birlikte hikaye anlatıcılığını da konuşturduğu bu albüm indie folk - electro folk tarzı ve yumuşak notaları pandemi sürecinde hepimizin ihtiyaç duyduğu sükuneti veriyor bizlere. 
Şarkılar kurgusal anlatıcıların ağzından, onların kişisel hikayelerini anlatıyor ancak sözlerin ele aldığı temalarda hepimiz kendimizden ve yaşadıklarımızdan bir parça bulabiliyoruz.
Bu büyülü albümü henüz dinlemediyseniz hemen dinlemenizi tavsiye ederiz.


Umuyoruz yazımızı beğenmişsinizdir. Tavsiye ettiklerimizi izler ve dinlerseniz yorumlarınızı bizimle de paylaşmayı unutmayın lütfen. Görüşmek üzere...
























Yorum Gönder

0 Yorumlar