Tarihe İz Bırakmış, Tanınmayan Kadınlar - Fikirleo

Tarihe İz Bırakmış, Tanınmayan Kadınlar

 



1. Hypatia (M.S. 370-415) | Yunan filozof, matematikçi ve astronom




  Hypatia M.S. 4.yüzyılda Roma’nın bir eyaleti olan İskenderiye’de Pagan, Yahudi ve Hristiyanlık dinlerinin çekişmesi ve bu dinlerin kadınlara karşı olan olumsuz görüşleri ile kısıtlayıcı tavırlarının olduğu bir dönemde yaşamıştır. 

  Kadınların okumasına önem verilmeyen bu dönemde ilk eğitimini filozof olan babası Theon’dan almış ve daha sonrasında Atina Okulu’na giderek eğitimini tamamlamıştır. Geri döndüğünde İskenderiye Filozof Okulu’nun başına geçerek Platon’un fikirleri doğrultusunda matematik, astronomi ve felsefe alanlarında dersler vermiştir. İskenderiye kütüphanesi ve müzesi o zamanda yaşayan Hristiyanlar için görüşlerinin yayılmasında önemli bir engeldi. Bu nedenle kütüphane ve müzeyi yakarak yok etmişlerdir. Hristiyanların eylemleri filozof okulunun üzerinde büyük bir baskı oluşturmuş ve Hypatia hedef olarak gösterilmiştir. 

  İskenderiye piskoposu Hypatia’yı politik işlere karıştığı ve anlaşmazlık çıkardığı gerekçesiyle şeytan ve dinsiz olmakla suçlamış onu Hristiyanlar karşısında bir düşman olarak göstermiştir. Hristiyan fanatik bir grup, Hypatia ders vermek için okula giderken yolunu kesmiş ve onu taşlayarak acımasızca öldürmüşlerdir. Hypatia’nın öldürülmesinden sonra Hristiyanlar bu olayın üstünü kapatmak için onun eserlerini yok etmişlerdir. Bu nedenle Hypatia’nın günümüze ulaşmış hiçbir eseri yoktur. Sadece öğrencileri ile olan mektuplaşmalarına ulaşılabilmiştir. 

  Hypatia’nın ölümü birçok tarihçi için klasik dönemin ve aklın altın çağının sonudur. Gök cisimlerinin sınıflandırılması, hidrometrenin bulunması ve sıvı yoğunluk derecesinin belirlenmesi Hypatia’nın bilime kattığı sadece birkaç şeydir. Antik dünyanın son bilim insanı olan Hypatia’nın hayatını anlatan 2009 yılı yapımı ‘Agora’ filmini izlemenizi mutlaka tavsiye ederim.


2. Wu Zetian (M.S. 624-705) | Çin Tarihindeki Tek Kadın İmparator



  Wu Zetian M.S. 7.yüzyılda Çin’in Tang Hanedanlığı döneminde doğmuştur. 14 yaşında saraya cariye olarak girmiş ve İmparator’un ölümüyle kurallara uygun bir şekilde Budist rahibe olması için tapınağa gönderilmiştir. Bu dönemde zekâsı ile dikkat çekmiştir ancak zaten yaşlı olan imparatorun döneminde etkili olamamıştır. 

  Ölen İmparator yerine geçen yeni İmparator ona önceden âşık olduğu için Wu Zetian’ı tapınaktan çıkartmış ve yeniden cariye yapmıştır. Kurduğu sinsice planlar ile çocuğu olmayan İmparatoriçe’yi tahtından indirerek yeni İmparatoriçe olmuş, bu zaman diliminde siyasi işlere karışarak büyük bir güç elde etmiştir. İmparator öldüğünde kendi oğulları dahil Tang Hanedanlığı’ndan olan birçok kişiyi öldürtmüş ve tahta geçerek kendi hanedanlığını kurmuştur. 

  Wu Zetian 14 yıllık hâkimiyet döneminde siyasi ve ekonomik alanlarda reformlarla Çin’e altın çağını yaşatır ve geleneksel erkek egemenliğini yıkarak kadınların toplumda daha fazla yer almasını sağlar. Wu Zetian’ın hayatını anlatan ve şu ana kadar Çin’de en büyük bütçe ile çekilmiş olan 2014 yapımı ‘The Empress of China’ dizisini izlemenizi tavsiye ederim.


3. Agnodice (M.Ö. 4 veya 3. Yüzyıl) | Antik Atina’nın İlk Kadın Doktoru



 Agnodice, kadınların sağlık alanlarında çalışmalarına karşı olan bir politika dönemine doktor olmak istemiştir. Bu ideal için erkek kılığına girerek tıp okumuş ve bir süre erkek kılığında doktorluk yapmıştır. Yolda bir kadının doğum yaptığını görünce ona yardım etmek isterken kimliği ortaya çıkmış ancak erkek kılığında doktorluk yapmaya bu sırrın korunmasıyla devam etmiştir. 

 Kadın bir doktorun olduğu o zamanki kadınlar arasında yayılır ve birçok kadın hasta tarafından tercih edilir. Bu kadar kadın hastasının olmasından şüphelenen yönetim tarafından sorguya çekilir ve idam edilmesi istenir. Kadın olduğunu kanıtlayarak cezadan kurtulmaya çalışır ancak bu sefer de kadın olup doktorluk yaptığı için idam edilmek istenir. 

 Agnodice’nin üst düzey erkek hastalarının eşlerinin bu kararı protestosu sonucu sadece kadın hastalara bakması koşulu ile serbest bırakılır. Bu olaydan sonra kadınların sağlık alanında çalışabilme yasası yürürlüğe girer. Agnodice’nin gerçek tarihsel bir figür olup olmadığı halen daha netlik kazanamamış olsa da hikâyesi efsaneleşerek 16.yüzyıldan sonraki dönemlerde yaşamış olan kadın doktorlara ilham kaynağı olmuştur.


Yorum Gönder

0 Yorumlar