KAĞITTAN HAYATLAR FİLM İNCELEMESİ - Sokakta Kimsesiz Büyüyen Çocuklara İthafen - Fikirleo

KAĞITTAN HAYATLAR FİLM İNCELEMESİ - Sokakta Kimsesiz Büyüyen Çocuklara İthafen

 


Genel Bilgi

    “Çocukların ağladığı bir dünyada, kahkahalar ancak zalim olur. Sokakta kimsesiz büyüyen bütün çocuklara ithafen…” repliğiyle çarpıcı bir giriş yapan Kağıttan Hayatlar filmini inceliyoruz bugün birlikte. 12 Mart Cuma itibariyle Netflix platformunda yayına giren filmin yönetmen koltuğunda Ayla, Müslüm gibi oldukça beğenilen filmlerin de yönetmenliğini üstlenen Can Ulkay oturuyor. Filmin başrol oyuncusu Çağatay Ulusoy iken kadronun geri kalanında da Turgay Tanülkü, Selen Öztürk, Ersin Arıcı gibi oldukça iyi oyuncular yer alıyor. Filmin diğer bir başrol oyuncusu ise oyunculuğuyla olumlu tepkileri toplayan henüz 10 yaşındaki çocuk oyuncu Emir Ali Doğrul’dur. Ayrıca filmin ilk ismi “Mücadele Çıkmazı” olarak belirlenmişse de, sonradan “Kağıttan Hayatlar” olarak değiştirilmiştir.



Konu

   Filmin konusundan kısaca bahsetmek gerekirse, sokaklardan kağıt toplayarak geçimini sağlayan ve sokaktaki diğer kağıt toplayıcıları ile bir olup kendi ekibini kuran Mehmet (Çağatay Ulusoy), bir gün bir çöp arabasında karşısına çıkan çocuk Ali (Emir Ali Doğrul) ile farklı bir bağ kurar. Aslında Mehmet, kendi yaşayamadığı çocukluğu, kendi gerçekleştiremediği annesini bulma hayalini Ali üzerinden gerçekleştirmeye çalışır ve ona harcadığı bu enerji, bu emek Mehmet’i hiç olmadığı kadar mutlu yapar. Senaryo bu güçlü bağ üzerinden ilerlerken Tahsin baba (Turgay Tanülkü) ve Gonzi (Ersin Arıcı) her ihtiyacı olduğunda Mehmet’in yanında olan çok önemli iki insan olarak karşımıza çıkar. Mehmet kendi iyileşmesinin yolunu Ali’yi iyileştirerek bulmaya çalışırken, acaba olaylar nasıl ilerleyecektir?


Kişisel Yorum

    Film daha ilk beş dakikadan izleyiciyi duygulandırıyor çünkü filmin girişi ışıklı bir gece hayatı ile başlayıp bakışlarımızı Cihangir’in ünlü barlarının arka sokaklarında çöp toplayan Mehmet’e yöneltiyor ki bu da oldukça etkileyici bir giriş sağlamış filme. Filmin her dakikasını izlerken insan gerçekten çok duygulanıyor ancak filmin sonuna yaklaşırken öğrenilen gerçekler insanı şaşırtırken duygusallıktan bir nebze alıkoyuyor. Film ilerlerken özellikle sonlara doğru Psikoloji’ye de değiniyor ki son zamanlarda Psikoloji ekranlarda karşımıza çokça çıkıyor. 

Konu olarak insanı etkileyen film, sokaklarda karşılaşıp hızlıca önünden geçtiğimiz yaşamlara bir nebze olsun bakmamızı sağlıyor. Tabii yine de bu hayatları yaşayanları bir film ile anlayamayacağımız acı gerçeği de maalesef kara bulut olarak üzerimizde kalıyor. Filmde bir başka güzel vurgu yapılmış, bu zorlu hayatı yaşayan çocukların hepsi çöp arabalarıyla eve dönerken Haliç Köprüsü’nden geçerken gördükleri gün batımının tadını çıkarıyor. Hepsinin bir hayali var; doğum günlerini bilmiyorlar ancak bir pasta geldiğinde dileyecek dilekleri, ölmeden önce yapılacaklar listeleri var. Kimisi haklı bir karamsarlık bulutu ile gezerken çoğunun belki de ‘her şeye rağmen’ diyerek hayata tutunduğu bir düşü var. Bu açıdan film kendi hayatlarımızı, kendi isyanlarımızı sorgulatacak nitelikte. İsyan etmek de insani bir duygu tabii ama kaçımız günü bitirirken o güne ait şükürlerini sıralayabiliyor ki?




Filmin çekimleri etkileyiciydi denilebilir, özellikte drone aracılığıyla çekilmiş İstanbul görüntüleri, şehirde alelade bir duvarda oturan Ali ve Mehmet’in koca şehirde küçücük kalıyor olması aslında kendi hayatımızın küçüklüğünü ve görmediğimiz birçok hayatı hatırlatıyor bize. Film müziklerinde ise Gazapizm, Selda Bağcan, Müslüm Gürses ve Adamlar gibi farklı türlerden isimler var ki bence bu oldukça güzel ve çok yönlü bir yaklaşım olmuş. (Film müziklerini içeren Spotify çalma listemiz için yazının sonuna bakabilirsiniz.)  Oyunculuklar ise oldukça iyiydi ve sosyal medyada da büyük beğeni topladı. Sadece başrol oyuncuları değil, belki yalnızca birkaç repliği olan oyuncular bile size gerçeklik hissini veriyor. Çağatay Ulusoy’un ise bu performansı ile oldukça adından söz ettireceği aşikar.

 

Sosyal Medyada Kağıttan Hayatlar

    Film sosyal medyada da çoğunlukla beğeni toplarken bazı sert eleştirilere de maruz kalmış. Çağatay Ulusoy’un oyunculuğundan çok etkilenenler olduğu kadar asla role giremediğini düşünenler; konudan çok etkilenenler olduğu kadar abartı dramatik bulanlar, gerçeklikten koptuğunu düşünenler de olmuş. Filmin IMDB puanı ise 6,7/10 olarak belirlenmiş. Yorumlar çok kişiseldir tabii ama 1 saat 37 dakikalık bu yapıma bir şans vermenizi öneririm. İzlerseniz eğer yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!


Film müziklerini içeren Spotify çalma listemiz:

Dinlemek için tıklayın


BİRCE NİSA TÜRKER






Yorum Gönder

0 Yorumlar